kozmofol

tokyo ga

Posted in film, kentsel mekan, tokyo by enip on 22 Şub 2013

Japonlarin takintili tutkularina her konuda rastlamak mumkun. Kendilerinin olmayan geleneklere bile sahibini kiskandiracak denli tutunabilen bir kultur mevcut Japonya’nin en disa donuk, en gorunur merkezlerinde. Asiriliklari ve bu uc kosullarin koklu kulturleriyle olusturdugu buyuk tezat kilometreler otesinden Dogu Asya’ya mini cussesiyle meydan okuyan bir cekim noktasi haline getiriyor Japonya’yi. Bu cekim alaninin arkasindaki buyuk travmayi okumak, isteyene pek de zor degil. Wim Wenders’in 80’li yillarda cektigi Tokyo Ga adli belgesel bu durumu resmeden en guclu batili ornek olsa gerek. Tokyo Ga Wenders’in hayrani odugu Ozu’nun pesinden, onun evi, sahnesi, yasaminin ta kendisi olan Tokyo’ya gitmesinin hikayesi. Guzel olan ise belgesel filmin Tokyo’da sekillenmesi, ongoruldugunden baska boyutlara kayabilmesi. Ozu halen ana karakterken Wenders’in gozu Tokyo’nun nitelik acisindan yer yer Vegas’i aratmayan sentetik dokusuna kayiyor. Nedenlerini sorarken yeniden Ozu’ya baglaniyor, sonra yeniden Tokyo’ya ve tekrar Ozu’ya. Bu tur bir mekik filmi dokurken Tokyo’nun bosluksuz kent peyzajina bakiyor.

tokyo-ga-10

kaykay ve peyzaj

Posted in park, video by enip on 22 Şub 2013

En cok tasarlamayi istedigim sey bir kaykay parki.

Yuzeyle temasin, malzemenin, geometrinin, daha da onemlisi isciligin kullanici tarafindan en cok hissedildigi acik alanlar kaykay parklari. Teknik detaylari bir yana kullanicinin yalnizca kaykaycilarla sinirli olmamasi bu alanlarin sosyal iliskiler acisindan zenginligine isaret ediyor. Second Nature adli kisa belgeseli izledikten sonra buna bir kez daha ikna oldum.

Janne Saario Finlandiyali bir kaykayci, ayni zamanda da peyzaj mimari. Memleketinden doga kavramini, egitiminden cizim yapmayi ve kavramlari biraraya getirmeyi, cocuklugundan tasidigi tutkusundan da kentsel peyzaja elestirel bakabilmeyi ogrenmis. Bu meseleler bir araya geldiginde ortaya cikan denklem de bu videoda mevcut.