kozmofol

peyzaja yabancı – peyzaj ve yabancı

Posted in atölye, öğrenci, itü, konferans, tartışma by enip on 21 Haz 2017

Meslek Seçimi

17-23 Haziran tarihleri arasında İTÜ’de bir lise yaz okulu gerçekleşti. İtüTA – İTÜ Tasarım Atölyesi adı altında gerçekleşen etkinlikte atölye çalışmaları, öğrencileri Mimarlık Fakültesi ile tanıştırmayı hedeflerken tasarımla ilişkili farklı mecralara dokunabilecekleri bir program ortaya konması amaçlanmış. Beni de peyzaj üzerine bir atölye için davet ettiler. Profesyonellere ve bu işin okulunda okuyan öğrencilere peyzajla ilgili ahkam kesmek kolay da, bu işi hiç bilmeyen, belki ilgisi de olmayan bir kitleye konuyu nasıl açarım diye endişelendim başta. Daha sonra meseleyi 1- Peyzaj – İnsan Müdahalesi Olan Çevreler 2-Peyzaj Mimarisi – Her Türlü Açık Alan Tasarımı 3- Peyzaj ve Sanat – Arazi Sanatı 4- Atölye Çalışması – Organik Düğüm olarak dört maddede özetlemeye çalıştım. Son kertede ne kadarını yakalayabildikleriyle ilgili endişe yerini geri dönüşlerinden edindiğim olumlu izlenime bıraktı. Etkinlik bana nasıl da tesadüfi bir şekilde kendimi peyzaj mimarlığı okurken bulduğumu, hatta sevmeyerek okuduğumu hatırlattı, ardından da aklıma başka bir konu takıldı.

Yabancı ve Peyzaj Mimarlığının Varoluş Sıkıntısı

Öğrenciliğim boyunca okulda yapılan sunumlarda, gösterilen referansların yabancı olmasını eleştirdim. Özellikle İtalya’nın meydanlarını, Avrupa imparatorluklarından kalma saray bahçelerini, büyük metropollerin kent parklarını ve projeleri üzerinden bu mesleğin öğretiliyor olması hep rahatsızlık verdi. Bu projeleri lisans yıllarında hem okuyor hem ziyaret ediyor olmanın şansı bir yana, o yıllarda çok da ifade edemediğim başka bir sorun vardı. Türkiye’de derslerde gösterilecek örnek olmasa bile -ki bu doğru değil- bu işi öğretmenin başka yolu nasıl bulunamamıştı? Çok sonraları anladım ki bu da tıpkı peyzaj kavramının etimolojik problemi gibi meslek öğretisinde bir yabancılık hissi doğuruyor, dahası bu his tasarlarken de düşünürken de ezberin ötesine geçemeyen söylemlere zorluyor, insanı ne olduğunu da anlamadığı bir boşluğa düşürüyordu. Eğitimdeki bu açığın bugün peyzaj tasarımı diye Türkiye’de karşımıza çıkan şeyin de sebebi olduğuna inanıyorum. Refüjleri, karayolları peyzajlarını yapanlar da, Göztepe Parkı’nı gururla Barok stilinde tasarlayıp uygulayanlar da bu ülkenin toplasan 10’u geçmeyecek peyzaj mimarlığı eğitimi veren okullarında okumuş peyzaj mimarları. Konuyu diğer tasarım disiplinleriyle karşılaştırmalı biçimde ele almak ve daha büyük bir resim çizmek de mümkün, yine de peyzaj mimarisi özelinde şevkle tasarlanıp önümüze konan projelerdeki ölçüsüzlüğün tam da bu bahsettiğim ‘boşlukta boğulma’ olduğunu söylemek yanlış olamaz.

Doğayı Sevmeyen Peyzaj Mimarı mı Olur?

Biraz daha ileri gidip -açıklamaktan çekinsem de- Camus’nun Yabancı’sından bu vaziyete bir link atabiliriz belki. Türkiye’de bu mesleğin yaşadığı varoluş sıkıntısının adını koymak adına. Yabancı’da hikayenin baş karakterinin başına gelen olaylara umursamazlığı, hayattan bıkkınlığı kendi yalnızlığı ve depresyonuyla uğraşısı Türkiyeli peyzaj mimarının peyzajla imtihanı arasında bir analoji kurulabilir mi? Kuramayan varsa beri gelsin. Benim sevdiğim bir tanım değil ama ‘Doğayı sevmeyen bu işi yapamaz’ derler. Türkiye’de peyzaj tasarımı için böyle bir sevgiden bahsedebilir miyiz bugün?

State of Soul Istanbul

Posted in öğrenci, peyzaj mimarlığı, workshop by enip on 17 Mar 2009

Avrupa peyzaj mimarlığı öğrencileri birliğinin (ELASA) bu yılki buluşması İstanbul’da gerçekleşiyor. 11-16 Mayıs tarihleri arasında düzenlenecek ELASA2009 teması kültürel peyzaj – kent kimliği.

Peyzaj Mimarlığı I. Ulusal Öğrenci Sempozyumu

Posted in öğrenci, peyzaj mimarlığı, sempozyum by enip on 26 Oca 2009

Bu da sevindirici bir gelişme. Peyzaj mimarlığı öğrencilerinin örgütlenmesinin Türkiye’de çok zayıf olduğunu düşünürken bu konudaki cehaletimi farkettim. Takip edemediğim şeyler de oluyormuş meğer, belki biraz daha ses duyurmaya ihtiyaçları var sadece.

24 – 25 Nisan’da Adana’da gerçekleşecek ilk sempozyumu sanırım odanın gençlik kolu üstleniyor. Doğal ve Kültürel Peyzajların Sürdürülebilirliği ve Çevre; Peyzaj Mimarlığında Kentsel Kimlik, Kent Kültürü ve Sanat; Peyzaj Mimarlığı ve Örgütlenme; Peyzaj Mimarlığı ve Teknoloji;Peyzaj Mimarlığı ve Eğitim başlıklı sempozyum konularıyla ilgili bildiriler için son başvuru tarihi 15 Şubat.